top of page

Günlük Yaşamın PsikoPETolojisi

  • Yazarın fotoğrafı: Eren Melike Sen
    Eren Melike Sen
  • 12 Ara 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 17 Tem 2023


Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un önemli eserlerinden Günlük Yaşamın Psikopatolojisi’nden farklı olarak can dostlarımız hayvanların günlük yaşamımız üzerinde olumlu etkilerini "Günlük Yaşamın PsikoPETolojisi" başlığı altında yazmak istedim.


Hayvanlar ve insanlar arasındaki bağ ilk çağlardan günümüze gelişerek ulaşmıştır ve artık bir arada yaşadıkları görülmektedir. Böyle bir ilişkide hayvanlar ve insanlar kaçınılmaz olarak birbirlerinden etkilenmektedir. Modern yaşamda geleneksel, kalabalık ailelerin yerini küçük, çekirdek ailelerin almış̧ olması ve ayrılıklar, kayıplar yaşanmasıyla insanların hissettiği yalnızlık duygusu artmaktadır. Evcil hayvanlar, sahiplenen bireylerin güven ve sosyalleşme ihtiyaçlarını gidermesine yardımcı olmaktadır.


İnsan ve hayvan arasındaki etkileşim, fizyolojik tedaviler gibi psikolojik tedavi süreçlerini de olumlu etkilemektedir. Hayvan Destekli Terapiler, terapi sürecine destek vermenin yanı sıra yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı olmaktadır. Hayvanlar ile bir arada yaşayan insanların diğerler insanlara göre kaygı, stres, depresif duygu durum, yalnızlık şikayetlerinin daha az olduğu görülmektedir. Bir araştırmada, diş tedavisi sırasında akvaryum balıklarını izleyen hastaların kaygı düzeyleri diğerlerine göre daha düşük bulunmuştur. Başka bir araştırmada ise kendilerine eşlik eden bir köpek olduğunda çocukların doktor muayenesi sırasında daha rahat hissettikleri gözlemlenmiştir.


Evcil hayvan besleyen, onlarla arkadaş olan çocuk ve ergenlerin sosyal ve bilişsel zekâ gelişiminin diğerlerine göre daha iyi durumda olduğu bulunmuştur. Evde bir evcil hayvan ile büyüyen çocukların ileride sosyal yetişkinler olacağı öngörülmektedir. Buna ek olarak evcil hayvan olan bir evde büyümek çocukların duygusal gelişimlerine katkı sağlamakla birlikte yaşamsal olaylara karşı bakış̧ açılarında farklılıklar oluşturmaktadır. Evcil hayvan sahibi olmanın, çocuk ve ergenlerin sorumluluk bilinci, özsaygı ve empati düzeylerinin gelişimine destek olduğu bilinmektedir. Evcil hayvan ile birlikte yaşamak, çocukların doğum ve ölüm kavramlarını fark etmesine, karşılıklı sevme ve sevilme duygusunun en saf halini tatmasına yardım etmektedir.


Çocuklarda down sendromu, otizm spektrum bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluklar, kaygı, ebeveyn kaybı, fiziksel engeller, uyum ve davranış sorunları gibi durumlarda hayvanların desteğinden yararlanılmaktadır. Köpek destekli tedavi, düzenli olarak ata binme kullanılan yöntemler arasında yer almaktadır.


Özellikle otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda en çok zorlanılan konulardan biri günlük yaşam becerilerinin kazandırılamamasıdır. Çevresindekiler ile göz temasına girmeyen otizmli çocuklar, beceri öğreniminde de zorlanmaktadır. Ancak en uygun eğitimlerin verilmesi ile bu belirtilerin azalması sağlanmaktadır. Bu aşamada uygulanan evcil hayvanlar ile terapi, otizmli çocukların çevre ile bağ kurmalarında son derece etkili olmaktadır.


Köpek besleyerek gelişim gösteren birçok otizmli çocuk olsa da çoğu köpeğin yüksek enerji seviyesine sahip olması nedeniyle kediler, otizmli çocuklar için daha iyi bir seçenek olabilmektedir. Bir kedi ile etkileşim kurmak, otizmli çocukları sakinleştirir, rahatlatır, onlara empati ve şefkati, koşulsuz sevmeyi, sosyalleşmeyi, bağ kurmayı öğretir, kaygılarını azaltır ve onların ruh halini yükseltir. Kedi beslemenin otizmli çocuklar için iyi bir seçenek olmasının diğer nedeni de kedilerin köpekler kadar uzun süreli göz teması kurmamasıdır. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar göz temasından kaçındığı için kedilerin uzun süre göz teması kurmaması çocukların stresli hissetmesinin önüne geçmektedir. Ayrıca araştırmalarda yapılan ev ziyaretleri sırasında otizm spektrum bozukluğu olan çocukların kedilerine görsel ilgi gösterdiği gözlemlenmiştir. Kedi sahibi olduktan sonra konuşmaya başlayan, sosyalleşme konusunda gelişim gösteren, sakinleşen, okuma yazma öğrenen, iletişim kurabilen otizmli çocuklar olduğu bilinmektedir. Bunlar gibi daha birçok örneğe literatürde rastlamak mümkündür.


Çocukların yanı sıra, ilerleyen yaştaki insanlar, evcil hayvanları kendilerine yoldaş olması için beslemektedir. Evcil hayvan beslemek anksiyete, stres, mutsuzluk, odaklanma problemleri gibi bazı psikolojik sorunlar ile karşılaşma ihtimalini de azaltmaktadır. Evcil hayvan sahibi olmak sosyal iletişim ve aktiviteyi arttırarak yaşam kalitesini yükseltmektedir.


Özellikle demans ve Alzheimer hastalarının tedavisinde de Hayvan Destekli Terapi’nin olumlu etkilerinden yararlanılmaktadır. Kedilerin varlığı, yaşlı bakım merkezlerinde kalanların yaşamdan zevk almalarını sağlayarak tedavi süreçlerine destek olmaktadır. Bu merkezlerin yemek odalarında bulunan akvaryumlar, hastaların gıda alımını anlamlı derecede iyileştirerek duygu durumlarını olumlu düzeyde etkilemektedir.


Yalnızca birkaçına yer verebilmiş olsam da hayvanların fiziksel ve psikolojik sağlığımız üzerindeki olumlu etkileri sayılamayacak kadar fazla. Dilerim bu bilgiler can dostlarımızın korunması ve yaşam haklarına saygı duyulmasına yardımcı olur…



Kaynakça:

Cevizci, S., Enginöz, E., & Baltaş, Z. (2009). Ruh Sağlığının İyileştirilmesinde Destek Bir Tedavi Yaklaşımı: Hayvan Destekli Tedavi. Nobel Medicus, 5(1), 4-9.


Çakıcı, A. (2019). Evcil Hayvan Beslemenin İnsan Sağlığı Üzerindeki̇ Olumlu Etkileri̇. Atlas International Refereed Journal On Social Sciences, 5(20), 518-528.


Goodnow, J., Tarbox, S., Zamore, E., Zimmerman, V. (2015), Animal-Assisted Therapy in Long Term Care: A Review of The Literature. Book 2: Senior Nursing Poster Presentations, 1-5. Keene, USA.


Johnson, R.A., Meadows, R.L. (2002), Older Latinos, Pets, and Health. Western Journal of Nursing Research 24(6):609-620.


Milberber, S.M., Davis, R.M., & Holm, A.L. (2009), Pet Owners’ Attitudes and Behaviors Related to Smoking and Second-Hand Smoke: A Pilot Study. Tob Control 18, 156-158.


Pamuk, D. (2015). Yaşlı Bireylerin Yaşamında Evcil Hayvanların Rolü. Mediterranean Journal of Humanities, 2, 297-306.


Serpell, J. A., & Kruger, K. A. (2006), Animal-Assisted Interventions in Mental Health: Definitions and Theoretical Foundations. Handbook on Animal-Assisted Therapy Theoretical Foundations and Guidelines for Practice, 2nd edition., Elsevier, Sandiego, USA, 92-144.


 
 
 

Comments


  • Instagram
  • LinkedIn

 

Bu websitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir tanı, tedavi veya danışmanlık amacı taşımamaktadır.

Eğer kriz anında olduğunuzu, sizin veya bir başkasının zarar göreceğini düşünüyorsanız lütfen hemen acil yardım hattını (112) arayınız.

©2020, Eren Melike Şen tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page